Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Yalova İl Kongresi’nde sağlıkta 3 bin 500’ün üzerinde yeni hastane açtıklarını, hastaneleri en modern cihazlarla donatarak, sağlık çalışanlarının sayısına 513 bin ilave yaptıklarını kaydetti.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ey Kılıçdaroğlu sen bu ülkede SSK Genel Müdürlüğü yaptın. SSK Genel Müdürlüğü yaptığın zaman o hastanelerin hali neydi ya? Allah rahmet etsin, Savaş Ay güzel bir program yapmıştı bununla. O yaptığı programda hastanelerimizin rezaletini ortaya koyuyordu. Ne hijyen var ne bir şey… Hastanelerde kuyrukta sefalet içerisindeydik. Düşünebiliyor musunuz kullanılan galoşları tekrar satıyorlardı. Kuyruğa girdik, sıra gelmez. O çileleri çektik, yaşadık. Ama Beyefendi, kendi bir yaşındaki torununu sigortalı yapmanın gayreti içine girdi. 14, 15 yaşındaki oğlunu SSK’lı yapmanın gayreti içerisine girdi. Şimdi diyor ki ‘Samsun’daki şu yavru ölmüş. Neden ölmüş.’ vesaire… Ya zaten sana onun cevabını veriyorlar. Benim milletim nerede neyin olduğunu gayet iyi biliyor ama sen bir yaşındaki torununu nasıl SSK’lı yaptın, 14, 15 yaşındaki çocuğunu nasıl SSK’lı yaptın bunların hesabını ver. Böyle avuç dolusu sahte evraklar sallamakla sen kalkıp da Tayyip Erdoğan’a, ailesine leke süremezsin, yargıda hesabını vereceksin. İnşallah yargıda o hesabı vereceği gibi, bundan sonra atacağı iftiraların da onun boynuna nasıl dolanacağını görecek.”
“Ülkemizi ağaçlarla donattık”
“Bay Kemal sen hızlı treni tanır mısın ya? Bilir misin ya? İnşallah binmiştir.” diye seslenen Erdoğan, salonda bulunan bazı partililerin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu istifaya çağıran sloganlar atmaları üzerine, “Ama onu siz demeyin, onu CHP’ye gönül veren kardeşlerim söylesin. Onu onlar söylesin.” dedi.
Göreve geldiklerinde Türkiye’de havayolu şirketi olarak sadece THY’nin olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi sadece özel ve THY olarak hamdolsun 8-9 havayolu oldu. Bir de artık bakıyorsunuz özel uçaklarıyla herkes havayollarında yerini alıyor, o hale geldik. Bu bir refah seviyesini göstermedir. Hükümete geldiğimizde Türkiye’de baraj sayısı neydi? 276. Biz buna 451 baraj daha ilave ettik. Aynı şekilde hidroelektrik santral sayımız 105’ti. Buna 510 hidroelektrik santrali daha ilave ettik. Ne demek hidroelektrik santrali? Yani sudan elektrik üretimi var ya ondan da biz yine 500’ü aşkın hidroelektrik santralini devreye aldık. Orman varlığımızı 1,5 milyon hektar artırdık. Ormanı azalan bir ülke değiliz biz, artan bir ülkeyiz. Yalova’da asırlık ağaç kesilir, biz ise ağaçları çoğaltmak suretiyle ülkemizi ağaçlarla donatırız. AK Parti ile CHP’nin farkı bu.” diye konuştu.
“Kafeslerin içinde çocuklar var”
Erdoğan, İsrail askerlerince gözaltına alınan 14 yaşındaki Fevzi El-Junidi isimli Filistinli çocuğun gözleri bağlı bir halde götürüldüğü fotoğrafı göstererek, 20 terörist İsrail askerinin o yavruyu tekme tokat ağzını ve burnu kan revan içinde bırakarak süreklediğini söyledi.
Yine annesinin kucağındaki o yavruyu görmelerine rağmen silah dipçikleriyle anneye vurulduğunu ifade eden Erdoğan, ayrıca down sendromlu bir çocuğa da zulmedildiğini anlattı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ey Amerika, ey Trump, sen bunları görmüyor musun? Lafa geldiği zaman bakıyorsunuz, ‘Biz şöyle böyle destek veriyoruz, şuraya yardım yapıyoruz, buraya bilmem neyi yapıyoruz.’ Hangi yardım. Bu tamamen evangelist bir anlayışın, siyonist bir anlayışın uygulamasıdır. Başka türlü izah edilemez. Kadın, çocuk, yaşlı, engelli demeden, ellerinde hiçbir silah olmayan, kafes kurmuşlar, o kafeslere o yavruları doldurdular. Kafeslerin içinde çocuklar var. Bunu yapan kim? İsrail. Buna göz yuman kim? Başta Amerika. Ellerinde hiçbir silah olmayan çıplak elleri ve sesleriyle haklarını korumaya çalışan masum insanlara karşı İsrail askerlerinin yaptıkları, insanlık dışı muamelenin hiçbir izahı yoktur. Şayet bu görüntüler İsrail’den değil de dünyanın başka herhangi bir ülkesinden gelseydi, inanın bana dünyayı o devletin başına yıkarlardı. Hele hele Türkiye’den böyle bir görüntü yansımış olsaydı Batı medyası günlerce, aylarca manşetlerinden, ekranlarından eksik etmezdi. Neredesiniz şimdi? Konuşun bakalım? Diktatör Tayyip Erdoğan’ın ülkesinde böyle bir şey var mı, gördünüz mü böyle bir şey? Tayyip Erdoğan, işte bunlara dayanamayıp, bunları yüzünüze yüzünüze vurduğu için Tayyip Erdoğan diktatör oluyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sonuna kadar hakkı haykırmaya, söylemeye devam edeceklerini belirterek, dünyanın dört bir yanında yaşanmış ne kadar kötü görüntü varsa, hepsinin sosyal medyada Türkiye’ye mal edilerek yayıldığı günleri unutmadıklarını anlattı.
Kadın bakana Hollanda’da yapılan saldırıyı da unutmadıklarını dile getiren Erdoğan, kendi başkonsolosluğuna girecek bakana oradaki polislerin saldırdığını anımsattı.
“Tek bir günahsızın burnunun dahi kanamaması için dikkatli hareket ediliyor”
“Bunlar bu ya. Batı bu Batı…” diyen Erdoğan, Türkiye olarak terörle mücadele operasyonlarında birileri istediği için değil, masumiyet karinesine olan samimi inançları sebebiyle tek bir sivilin, tek bir günahsızın burnunun dahi kanamaması için çok dikkatli hareket edildiğini söyledi.
Hem Türkiye’deki, hem de sınır dışı operasyonlarda her zaman alınları ak, başları dik olarak yola devam edildiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
“İsrail’in Filistinlilere uyguladığı devlet terörüne karşı çıkan herkese gösterdiği hoyrat tavır, sergilediği o umursamazlık, insanlık adına yüz karasıdır. Ama şunu unutmayın zulümle abad olunmaz. Ben niye dünya beşten büyüktür diyorum, anlıyorsunuz değil mi? Sadece bu beş ülkenin iki dudağı arasına dünyayı mahkum edemezsiniz. Birleşmiş Milletler’de 196 ülke var. Ya bir ülke ne derse Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de odur. Orada ne var. 5 daimi üye, 15 geçici üye var. 15 geçici üyenin zaten hiçbir hukuku yok orada, hikaye. Her şey o 5 üyenin iki dudağının arasında. Hatta hatta bir tanesinin iki dudağı arasında. Hayırsa, hayır, bitti. Netice alamazsınız. Ama bu defa biz burada eğer hayır denecek olursa farklı düşünüyoruz. Genel Kurula götüreceğiz bu işi. Sonuna kadar takip edeceğiz. Eğer uluslararası sistem Birleşmiş Milletler çatısı altında dünyadaki haksızlıklara, adaletsizliklere, zulümlere dur diyecek mekanizmaları oluşturmazsa insanlık büyük bir kaosa doğru sürüklenecektir.”
“Dünya beşten büyüktür itirazımızı sonuna kadar sürdüreceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece Türkiye için değil BM çatısı altındaki 196 ülkenin tamamı ve hayrı için bu çağrıyı yaptıklarını ifade ederek, her geçen gün çok daha yankı bulduğunu gördüğü dünya beşten büyüktür itirazlarını sonuna kadar haykırmayı da sürdüreceklerini anlattı.
Katılımcılardan, ülkenin geleceğini çok yakından ilgilendiren bu gelişmeleri her platformda milletle paylaşarak ülkeyi neyin beklediğini anlatmalarını istediğini belirten Erdoğan, AK Parti’nin Türkiye’nin sadece son 15 yılının değil, geleceğinin de partisi olduğunu söyledi.
Türkiye’de AK Parti’nin dışında milletin taleplerine, ülkenin ihtiyaçlarına uygun projeler üretebilen bir başka parti olmadığını ifade eden Erdoğan, ana muhalefet partisinin zaman zaman bir iftira ortaya attığını, kendi kendine bağırıp çağırıp sonra da ortadan kaybolduğunu kaydetti.
Erdoğan, bu partinin iftiralarını ne kadar afişe ederseler etsinler onların aynı iftirayı tekrarlamaktan vazgeçmediklerini belirterek, “Aslında söylediklerinin içinin boş olduğunu onlar da biliyor. Kapasiteleri sadece bu kadarına yettiği için dönüp dolayıp FETÖ’nün veya bir başka karanlık gücün ellerine tutuşturduğu kağıtları okumanın ötesine geçemiyorlar. Biz artık bunların ipliklerini pazara çıkarmaktan usandık ama bunlar aynı şeyleri yapmaktan bıkmadı, usanmadı. Hamd olsun milletimizin ölçüsü sağlam. Bir bakışta kimin ne olduğunu hemen anlıyorlar. Buna rağmen AK Parti olarak meydanı asla bu iftiracılara bırakmayacağız. Ortaya attıkları her iftirayı delilleriyle, belgeleriyle çürüteceğiz. Söyledikleri her yalanı hemen yüzlerine vuracağız.” diye konuştu.
“Yine bunları FETÖ takımı tongaya düşürdü”
En son kendisi ve yakınlarının bir adadaki hesaplarına para gönderdiklerinin söylendiğini anımsatan Erdoğan, “Yok böyle bir şey. A’dan z’ye hepsi yalan. Ne söylediysem, adam cevabını veremiyor. Çıktım şunu söyledim; ‘Eğer bunu ispatlarsan görevi bırakacağım. Siyaseti de bırakacağım. Ama ispatlayamazsan aynı onurlu tavrı senden de bekliyorum, bırakacak mısın?’ dedim. Daha ne diyeyim. Hadi çık ispatla. Nerede böyle bir hesap var, göster. Yok. Evet, anlaşıldı ki yine bunları FETÖ takımı tongaya düşürdü. Hiç ilgisi, alakası olmayan, tamamı uydurma birtakım kağıtlarla ana hıyanetin başındaki zatı bir kez daha ortaya sürmüşler.” dedi.
Erdoğan, yalanların ortaya çıktığını, ancak karşı taraftan her zamanki gibi ses duyulmadığını belirterek, millete gerçekleri anlatmayı sürdüreceklerini, sadece iftiralara cevap vermekle yetinmeyeceklerini, gelecekte nasıl bir Türkiye hayal ettiklerini, 2023 hedeflerine nasıl ulaşacaklarını, 2053 ve 2071 vizyonlarını nasıl oluşturacaklarını anlatacaklarını söyledi.
Teşkilat mensuplarının bunları yaptıklarında milletin kulağının ve kalbinin onlarla değil kendileriyle olduğunu çok daha iyi göreceğini anlatan Erdoğan, Raiba’nın tek başına, onların yalanlarının ve içi boş tüm vaatlerini yerle yeksan etmeye yeteceğini dile getirdi.
Erdoğan, katılımcıları ayağa kaldırarak “Çok yordum sizleri. Oturarak yoruldunuz, biliyorum.” diyerek, partililere Rabia işareti yaptırarak “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet.” dedi.
Erdoğan, kongrenin Yalova için yeni bir milat olması temennisinde bulunarak konuşmasını tamamladı.