Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Tahir Özer, kapatılamayan karın yaralanmalarının tedavisinde kullanılmak üzere geliştirdiği ürün ile Amerika’dan patent aldı.
Doç. Dr. Özer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bütün cerrahi alanlarda kullanılabilecek tıbbi cihazlarla ilgili bugüne kadar 5 patent aldığını belirterek, ayrıca entero-atmosferik fistül tedavisinde kullanılacak aparatın da patentinin Amerika tarafından verildiğini ifade etti.
Özer, “Amerika’dan patent almak oldukça zor ve uzun bir süreç. Geliştirdiğiniz yöntem hem Türkiye’de hem de yurt dışında uzun uzun inceleniyor. Teknolojik mevcut duruma bir yenilik getirmesi, bir inovasyon yaratması ispatlandıktan sonra patent belgesi veriliyor. Aynı zamanda o güne kadar da düşünülmemiş ve yapılmamış bir şey olabilmesi patent alabilmek için çok önemli.” diye konuştu.
Laporaskopik ve açık cerrahide kullanılan aletlerle ilgili patentler de aldığını anlatan Özer, Amerika’nın da onay verdiği yöntemin özel bir hasta grubunda uygulanabildiğini belirtti.
Cerrahinin en komplike sıkıntılı durumlarından birinin kapatılamayan enfeksiyon, intraabdominal sepsis ve karın içi yapışıklıklar nedeniyle kapatılamayan bir karın ve delinmiş bağırsağın karın boşluğuna akması olduğunu ifade eden Özer, bu durumun hem hastayı hem de cerrahı sıkıntıya soktuğunu kaydetti.
Doç. Dr. Özer, bu sorunu çözmek üzere özel bir aparat tasarladığına işaret ederek, “Bugüne kadar toplam 5 hastada bunu kullandık ve oldukça iyi sonuçlar aldık. Uluslararası bir dergide de yayın halinde sunuldu. Son halini de biz patentini alarak taçlandırdık.” dedi.
“Bağırsak içerisinde şemsiye görevi yapıyor”
Özer, Amerika’nın da onay verdiği ürünün hangi durumlarda kullanıldığına ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Açık bırakılmak zorunda kalan batınlarda bir de istem dışı delinmiş bağırsak içeriğinin karın boşluğuna aktığı enfekte vakalarda bunu kullanıyoruz. Ameliyatsız bir buçuk ay süren bir takiple kapatıp tamamıyla hastayı şifaya kavuşturabilen özel durumlarda kullanılabiliyor. Bu durumda olan her hasta grubunda kullanamıyoruz. Bağırsağın delik kısmını kapatmak için kullandığımız bir aparat. Özellikle fistürüze olan bağırsaklar dikiş tutmaz. Açık karındaki bağırsaklar her attığınız dikiş o fistülü biraz daha büyütür genişletirsiniz. Dikiş atmadan vücudun kendini tamir sürecine yardımcı olarak vücudun kendi kendini iyileştirmesini sağladığımız bir yöntem. Bağırsağın içinden koyduğumuz bir nevi şemsiye. İçerik bağırsak dışına kaçmayınca vücudun kendi doğal iyileşme mekanizmaları oradaki deliği yavaş yavaş onarıyor.”
Doç. Dr. Tahir Özer, başvuran hasta gruplarının genellikle kanser cerrahisi hastaları, ağır travmalar ve ateşli silah yaralanmaları hastalar arasında yer aldığını bildirdi.