Yer: Acıbadem metrobüs istasyonu
Tarih : 30 Eylül 2017
Saat : 09:55
Her gün rutin olarak gazetedeki işime gitmek Acıbadem metrobüs istasyonun geldim.
Merdivenlerden inerken yukarıda 2 madde bağımlısı genci bir an gördüm. Turnikelerden geçtikten bir kaç dakika sonra arkamı dönüp bir an baktım.
Ve baktığımda gördüğüm ilk şey 2 madde bağımlısı gencin turnikelere yaklaştığında orada görevli bulunan görevlinin turnikeleri otomatik olarak açtığı oldu.
Bizlerin ücretini ödediğimiz o turnikeler bu madde bağımlılarına anında ücretsiz açılmış ve bu madde bağımlıları aralarında sohbet ederek istasyona giriş yapmışlardı.
Madde bağımlılarından ürken insanlar kenarlara kaçarken, bu bağımlılar, “Bak kadınlar nasıl bizden kaçışıyor” diye sohbet ederken bunu duyan bazı bayanlar hiç tanımadıkları istasyonda bekleyen beylere yakınlaşmaya başlamıştı.
Allah’tan hiç bir taşkınlık yapmadan metrobüs istasyonundan ilerleyerek gözden kayboldular.
Yaklaşık dakikada bir geçen metrobüs istasyonunda en ufak bir taşkınlık yaşansa ve insanlar o an oldu ki metrobüsün altında kalıp ezilse ve ölmüş olsalar bunun hesabını kim verecek?
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi mi, yoksa İETT’mi ?
Yoksa her zaman ki gibi orada görev yapan görevli memur mu?
Kim verecek bu hesabı kim?
Ve yaklaşın bir saat on beş dakika sonrası Avcılar Merkez Metrobüs durağı
Durakta mendil satan yaklaşık 8-10 küçük çocuk.
Yaşları yaklaşık 7-10 arasında çocuklar.
Ve etraflarına kendi aralarında Arapça konuşarak bakınıyorlar.
Sonra içlerinden birisi istasyonda metrobüs beklemekte olan genç bir kızın kalçalarına dokunarak tacizde bulunuyor.
Genç kadın arkasını dönüp baktığında çocuk anında yüz ifadesini değiştirerek sanki özürlü bir çocuk ifadesi takınıyor.
Olayı gören yolculardan biri tepki gösteriyor ama çocuklar zerre kadar umursamıyorlar. Adam telefon ile bir yerleri arıyor, olayı anlatıyor.
Bu sefer bu Suriyeli çocuklardan bir tanesi bu sefer başka bir orta yaşlardaki hanımefendinin kalçalarına el atıyor.
Ve o çocukta birden yüz ifadesini diğer arkadaşı gibi takınıp amiyane tabirle o da “salağa yatıyor.”
Olayları gördükten sonra çocukların yanına gittim ve çocuklara bağırdım, ama hiç tınmadılar bile. Ama elimi vuracakmış gibi kaldırdığım anda hepsi bir anda çil yavrusu gibi dağılıp kaçtılar.
Şimdi bu çocuklar mı suçlu, yoksa bu çocukların buralarda mendil satmasına göz yuman yetkililer mi suçlu?
Ve hem ilk olayda hem ikinci olayda asla yaşanmamasını isteyeceğimiz olaylar yaşanıyor ve bunların sonucunda insanlar ölebilir veya sakat kalabilirler.
Tacize uğrayan kadınlar veya onlara taciz eden Suriyeli çocuklar kaçarken metrobüs altında kalabilir.
Bunların hesabını kim verecek?
Ve daha elim olaylar olmadan bu olayların önü alınmalı.
Kulağıma gelen bilgiler arasında Altunizade metrobüs istasyonundan çıkış yapan yolcuların bazı geceler geç saatlerde tacize uğradıkları yönünde.
Ne kadar doğru, ne kadar yanlış bilemem ama kulağıma gelen bilgiler bu yönde.
Ve artık birileri bu yaşanan olaylara dur demeli diyorum.